Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşure vakti

Muharrem ayının vakti geldi, evlerde aşureler kazan kazan pişirilmeye, dağıtılıp paylaşılmaya başlandı. Bereketin ve dayanışmanın sembolü aşurenin içerisindeki malzemelerin aslında ne kadar da faydalı olduğunu, bu malzemelerin temininde ve pişirilmesinde dikkat edilmesi gereken püf noktalarını biliyor musunuz? Dilerseniz sırayla devam edebiliriz. Aşurede hangi malzemeler kullanılır? Belli başlı bakliyatlar, çok sayıda kuru yemiş ve belirli taze/kuru meyveler kullanılır bu bereketli tatlıda. Elbette yöreye göre farklı malzemeler kullanmak mümkün. Kabul gören standart bir malzeme seçimi olmamakla birlikte hem damak tadınıza göre tanelerini seçebilir, hem de olmazsa olmaz buğday, nohut ve kuru fasulye ana malzemeleri ile aşurenizi pişirebilirsiniz. Evde fazladan tüm malzemelerinizi değerlendirmenin daha güzel bir yolu olabilir mi? Aşure malzemelerini seçerken kaliteli ve taze malzeme seçmeye dikkat etmek gerekir. Ürünleri söz konusu olduğunda içinde bulunan yılın ürünü olması terc

SAĞLIKLI ÇEREZ "LEBLEBİ"

   Leblebi tüketimi ile aklımıza gelen sorulardan birisi kuruyemiş olduğundan kilo aldırır mı? Toplam vücut yağını artırır mı? Kaç kaloridir? Tok tutar mı? Bu sorular aklımıza sık takılan sorulardan değil mi?    Kabuklarının ayrılması, kaynatma, kavurma, ayıklama ve öğütme gibi işlemlerden geçirilen bir baklagil olan nohutun ticari olarak bize sunulduğu bir üründür. Esasen nohut kısa bir süre yüksek sıcaklığa maruz bırakılır ve kavrulur. Bu tür ürünler arasında leblebi olarak adlandırılan kavrulmuş nohut, en popüler olanıdır     Nohut taze sebze olarak tüketildiği gibi kavrulmuş haliyle de karşımıza çıkar. Bir kurubaklagil olması sebebiyle protein, mineral maddeler, vitaminler özelikle posa ve liflerden zengindir.    Tok tutma nedenleri arasında tanelerinin kendi ağırlıklarının %18-31 oranında protein i çermeleridir. Protein içeriğinin yüksek olması sebebiyle de mide geçişi uzundur kana yavaş karışarak tokluğu uzun süre sağlaması nedeniyle zayıflama diyetlerinin müdavimlerindendir.    

Kahve İçerek Obezite ve Diyabet İle Mücadele Edin

Resim
   Kahve İçerek Obezite ve Diyabet İle Mücadele Edin    Aşırı kilolar hayatımızın birçok alanında sorun yaratırken yapılan çalışmalar günlük hayatımızın ve kültürümüzün bir parçası haline gelmiş olan kahvenin obezite ve diyabetle mücadelemizde kullanılabileceğini gösteriyor.    Kahvenin kilo kontrolü üzerindeki olumlu etkisi ana olarak içeriğindeki kafein ve klorojenik sitten kaynaklanıyor. Kafein, vücudun ısı üretmek üzere daha fazla kalori yakmasını sağlayarak kilo alımını yavaşlatırken; elma ve çay gibi bitkisel içeriklerde de bulunan klorojenik asit ise yağ ve şeker metabolizmaları üzerinden etki göstererek kilo kontrolünü sağlar.    Kahve içerikleri başlangıçta mide ve ince bağırsak tarafından emilirken sonrasında bağırsak mikrobiyotası tarafından metabolize edilerek kalın bağırsakta emilir ve dokulara dağıtılır. Kahve içeriklerinin bağırsak mikrobiyotası tarafından yıkılması ve bu durumun sonrasında bağırsak bakterisi kompozisyonunu etkilemesi, kahve tüketimini

YARIM YAĞLI MI? TAM YAĞLI MI?

Resim
Süt ya da yoğurt seçmek için markette uzunca süre harcıyoruz değil mi? Peki ya hangisini alacağız? Onlarca yıldır yoğurt hakkında birçok görüş ortaya atılmakta.   Tam yağlı yoğurt yerine az yağlı yoğurt tüketimini savunur nitelikteki çalışmalarda; az yağlı yoğurt tüketimi ile diyabet riski arasında ters bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Az yağlı yoğurt tüketiminin diyabeti engellediği savunulmaktadır. Günlük 300-400 gramdan fazla az yağlı yoğurt tüketilmesi halinde diyabet riskinde çok daha fazla azalma olduğu görülmüştür. Az yağlı yoğurt tüketimi ile diyabet riski arasında ters bir ilişki gözlemlenirken, tam yağlı yoğurt ile diyabet arasında ise yüksek bir ilişki olduğu görülmüştür. Tam yağlı yoğurt tüketiminin; kardiyovasküler ve diğer kronik hastalıkların görülme sıklığında artışa sebep olduğu görülmüştür. Bütün bunlara karşılık tam yağlı yoğurt tüketiminin hem kalp sağlığı hem de kilo yönetimi üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çalışmalar da vardır. Süt

Pancar hakkında bilmemiz gerekenler

Resim
Sevgili danışanlarım; bu yazı ile pancar hakkındaki, bu ve bunun gibi birçok sorunuza cevap verebilmiş olmayı umuyorum. Tecrübeme ve araştırdığım makalelere dayalı olarak ilk olarak söylemem gereken “sebzeden zengin beslenmenin” vücudumuzdaki fizyolojik fonksiyonlar üzerine optimal  bir etkisi olduğudur. Son yıllarda, kırmızı pancarın biyolojik aktivitesine ve hastalıkları önleyici potansiyel faydasına olan ilgi artmıştır. Bir nitrat kaynağı olarak pancar yenmesi, nitrik oksit (NO) mevcudiyetini arttırmak için doğal bir yoldur ve özellikle hipertansiyonu önlemek ve yönetmekte oldukça etkilidir. Pancar bileşenleri; güçlü antioksidan, anti-inflamatuar ve kanseri önleyici aktivite göstermekte ve pancarın bu faydaları büyük ölçüde yüksek NO içeriğine atfedilmektedir. Ancak pancarın sağlığa yararlı etkileri olan tek bileşeni nitrat değildir. Pancar; askorbik asit, karotenoidler, fenolik asitler ve flavonoidleri içeren zengin bir fitokimyasal bileşikler kaynağıdır [1]. Bir dizi ar

PANCAR TÜKETMENİZ İÇİN SİZE 6 NEDEN

Resim
                                 Kırmızı meyvelerin yüksek antioksidan kapasitesi ve sağlık yararlarını artık bilmeyen duymayan kalmamıştır. Kırmızı pancar da bu antioksidan besinler grubunun yıldızlı üyelerinden. Gelin bu süper besini biraz daha yakından tanıyalım.    Kırmızı pancar besin kısmı kök bölümünde olan, yeşil yaprakları ise toprak üzerinde kalan bir bitkidir. Hem kök hem de yaprak kısımları yenilebilir özelliktedir. Çiğ veya pişmiş şekilde kullanılabildiği gibi suyunun da besleyici özelliği yüksektir (suyunun kalori değeri yüksek olduğundan dolayı aşırı tüketimden kaçınılmalıdır). Güzel rengini içeriğindeki betalain grubu maddelerden almaktadır.    İşte sağlık yararları ve pancar tüketmeniz için size 6 neden; 1. Kansere Karşı Koruyucu Kanser hastalıklarının en önemli nedeni serbest radikallerdir; pancar da içeriğinde bulunan antioksidanlar ile bu serbest radikeller ile savaşma konusunda en başarılı besinlerdendir. Özellikle pankreas, meme ve prostat kanserlerind

Serbest Radikaller ve Antioksidanlar

Serbest Radikaller ve Antioksidanlar   Vücudumuzun dışarıdan aldığı  ya da depoladığı besinleri parçalayıp kendi canlılığını devam ettirebilmek için enerji üretmesi aşamasında doğal yollarla (fizyolojik) ortaya çıkan maddelere “serbest radikaller” denmektedir. Antioksidan Nedir?    Vücudumuzun oluşan bu haraplayıcı maddeleri ortadan kaldırmak için en önemli silahı antioksidanlardır. Antioksidanlar serbesut radikalleri temizleyebilen ve hücre hasarını engelleyebilen maddelerdir. İnsanda bulunan antioksidanlar ya vücut tarafından doğal olarak üretilirler ya da dışarıdan ilave olarak alınırlar. Bu maddeler savunma sisteminin etkisini artırarak hastalık riskini de azaltırlar.    Serbest radikaller vücutta gerçekleşen mesela nefes almak gibi her işlemde her aşamada doğal olarak meydana gelmektedir. Antioksidan savunma sistemi yeterince iyi çalışmıyorsa ve antioksidan gıdalar yeterli oranda yenilmiyorsa veya antioksidan özellikli desteklerden faydalanılmıyorsa serbest radikaller hü

BİTKİ ÇAYLARINI YAKINDAN TANIYALIM

Resim
        BİTKİ ÇAYLARINI YAKINDAN TANIYALIM    Bu yazımda sizlere bitki çaylarından bahsetmek istiyorum. Sosyal medyada bu konu hakkında bana en sık sorulan soruları derledim ve hepsini cevabını bu yazıda vereceğim. Şimdi ilk soru ile başlamak istiyorum. BİTKİ ÇAYLARI ZAYIFLATIR MI?    Malum olduğu üzere yaz mevsimi geldi, tatil sezonu açıldı. Bu nedenle herkes en kısa yoldan zayıflamak, fit bir görünüme sahip olmak istiyor. Ve bitki çaylarına yöneliyor. Bitki çaylarının direk olarak zayıflamaya etkisi yoktur. Öyle sanıldığı gibi direk, bir anda kilo vermenizi sağlamıyor. Sadece metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı oluyor.  Ödem atımına yardımcı oluyor.  Vücutta metabolizmanın çalışması sonucu oluşan atık maddelerin atımına yardımcı oluyor. Bu yüzden de bitki çayları kansere karşı koruyucudur diyoruz.  İçerisindeki antioksidan maddeler sayesinde bağışıklığı güçlendiriyor, hastalıklardan koruyor. Yani zayıflamaya dolaylı yoldan etkisi var diyebiliriz.  Son

Düğün Pilavı’na Kaşıklar Belde, Gidelim mi…?

Resim
Havaların ısınması ile düğün sezonu açılır Konyamızda.. Sabah uyandığında çatal ve kaşıklarını beline sarar da çıkar, mayasını Mevlana’ dan alan bu kültürün insanları..Aynı bayram günleri gibi hazırlanır bu güne, maksat düğün sahibinin mutluluğunu paylaşmak olsa da, o   yuvarlak sini etrafında ,torpillisine denizaltı misalı, karnı doyup ta kalkanın yerini doldurmaktır lafın kısası.. Kaşıklar nazlı yarışsa da birbiriyle , tabaktaki son lokmayı yanı başındakine   bırakır Konyalı hoşgörüyle.. Evet, düğün sezonu başladı ve düğün yemeklerinin vazgeçilmezleri pilav üstü et, bamya yemeği, yoğurt çorbası, irmik tatlısı ve zerde yerini aldı düğün masalarında..Bu hislerle bir çok Konyalı hemşehrilerimiz özellikle hafta sonları bu düğün yemeklerine gitmekteler.. Aslında ölçüyü kaçırmadan tükettiğimizde normal kişilerde zararsız olan bu geleneğimiz özellikle yaz aylarında korkutucu sağlık sorunlarına yol açan bir durumu da beraberinde getiriyor.Kadınlar erkeklere nazaran daha dikkat

Etsiz Burger

Resim
Vegan beslenen takipçilerim evde yapabilecekleri pratik aynı zamanda leziz mi leziz bir burger tarifi paylaşmak istiyorum.. 2 su bardağı kadar haşlanmış yumuşak siyah fasulye içerisine,  2 adet Közlenmiş kırmızı biber, 4 diş ezilmiş s arımsak, k imyon, k ırmızı biber ve çok az t uz ilave edelim. Tüm karışımı ezme maşası ile ezdikten sonra içerisine i ri taneli mısır unu ilave ediyoruz. Mısır unu miktarını göz kararı k öfte kıvamına gelene kadar ekleyelim.  Sonra bu karışımı tekrardan karıştıralım. 2 dilim hamburger ekmeği arasına sığacak büyüklükte karışımı fırın tepsisine alalım ve tepsi üzerinde elimizle yayarak Burger Köfte biçimi almasını sağlayalım. Önceden ısıttığımız fırınımızda  200 derecede 30 dakika pişirelim. Sonrasında isteğinize göre hamburger ekmeği arasına pişen köfteleri alıp garnitürlerini ekleyelim. Vegan, etsiz burgerimiz hazır.. Afiyet olsun..

Antrenman Programına Dayanıklılık Egzersizi Ekle, Kaslarını Büyüt ve Yağlarını Yak..

Resim
Dayanıklılık egzersizlerinin, kas tonusunu ve gerginliğini artırıcı, dayanıklılığı ve kemik yoğunluğunu geliştirici gibi birçok faydası var tabiki..Böylelikle bu egzersiz türü kas dengesi ve koordinasyonunu artırarak aktif çalıştığınız zamanlarda sakatlanmaların önüne geçebilmektedir. Yaşımızdan dolayı metabolizmamızın yavaşlamasına neden olan kas kitlemizi kaybedebiliriz bu nedenle  bir dayanıklılık programına başlamak; sadece kas kitlemizi artırmaz metabolizmamızı da hızlandırır. Sonuç olarak dayanıklılık programları çamaşır yıkamak yada bahçe işleri ile uğraşmak gibi günlük aktivitelerinizi ve en sevdiğiniz sporu yaparken performasınızın artmasına yol açar Halter tarzı bir bar yardımı ile serbest seçimli ve dambıl olarak bildiğimiz ağırlıkları kaldırmak, kettlebell dediğimiz demir bir topun üzerine koyulan askı aparatı ile tek elle bu topu kaldırmak gibi egzersizler dayanıklılık egzersizlerinde en çok kullanılanlardır. Nasıl Başlamalısınız? Başladığınız dayanıklılık

BPA nedir ? Kanserojen midir?

BPA, özellikle plastik, naylon, polyester ve PVC gibi maddelerin üretilmesinde kullanılan kimyasal bir maddedir. Bisfenol A olarak okunur. Meyve suyu yada konserve kutuları gibi gıda ambalajlarının iç kısmında kaplama malzemesi olarak kullanılır. BPA kullanılan yüzeyde besinle etkileşiyorsa besine geçer ve bu geçiş sıcaklıkla artar. Plastik kullanılan bir malzemede yada cihazda ısıtma ve sıcak tutmanın yanında saklama, koruma, depolama varsa burada BPA kullanılıyor olabilir. En çok kullanım alanlarında birisi çocuğunuz için kullandığınız biberonlar alıştırma bardakları ve su termoslarıdır. Eğer ki bebeğinizin sütünü ya da mamasını biberonda ısıtıyorsanız BPA rahatlıkla süte yada mamaya geçebilir. Günlük olarak yine damacanalar, saklama kapları ve bardaklarda  karşımıza çıkar. BPA’nın Sağlığa Zararları Birçok hayvan çalışmasında BPA’nın östrojen benzeri etki yaparak, beyin gelişimi sırasında cinsel farklılaşmadan sorumlu bölgelerde değişikliğe neden olduğu gösterilmiştir.

Aşırı Kafein Zaralı mı?

Resim
   Kafeinin metabolizmayı hızlandırma, zihinsel ve fiziksel performansı arttırma özelliği bulunuyor.   Ancak yüksek dozda kafeine maruz kalmak aşağıdaki etkilere yol açabilir: 1. Anksiyete 2. Uykusuzluk 3. Sindirimsel Problemler 4. Kas kaybı 5. Bağımlılık 6. Yüksek Kan Basıncı 7. Hızlı Kalp Atımı 8. Yorgunluk 9. Aşırı idrara çıkma Porsiyon Kafein Miktarları; Türk Kahvesi 65 ml (bir fincan) 60 mg Espresso Kahve 60 ml (bir fincan) 100 mg Filtre Kahve 150 ml (bir fincan) 115-175 mg Hazır Kahve 150 ml (bir fincan) 65-100 mg Çay 150 ml (bir fincan) 70 mg Kolalı İçecekler 330 ml (bir kutu) 45 mg Çikolata 30 gr 10-25 mg Limit ne kadar? Günlük güvenilir üst doz yetişkinler için 400 mg olarak belirtilmiştir. Bu miktar hamilelerde ve çocuklarda 200 mg’a kadar düşer. Kişisel dozun genlere be alışkanlığa bağlı olarak değiştiği de unutulmamalı