Düğün Pilavı’na Kaşıklar Belde, Gidelim mi…?


Havaların ısınması ile düğün sezonu açılır Konyamızda.. Sabah uyandığında çatal ve kaşıklarını beline sarar da çıkar, mayasını Mevlana’ dan alan bu kültürün insanları..Aynı bayram günleri gibi hazırlanır bu güne, maksat düğün sahibinin mutluluğunu paylaşmak olsa da, o  yuvarlak sini etrafında ,torpillisine denizaltı misalı, karnı doyup ta kalkanın yerini doldurmaktır lafın kısası.. Kaşıklar nazlı yarışsa da birbiriyle , tabaktaki son lokmayı yanı başındakine  bırakır Konyalı hoşgörüyle..

Evet, düğün sezonu başladı ve düğün yemeklerinin vazgeçilmezleri pilav üstü et, bamya yemeği, yoğurt çorbası, irmik tatlısı ve zerde yerini aldı düğün masalarında..Bu hislerle bir çok Konyalı hemşehrilerimiz özellikle hafta sonları bu düğün yemeklerine gitmekteler..

Aslında ölçüyü kaçırmadan tükettiğimizde normal kişilerde zararsız olan bu geleneğimiz özellikle yaz aylarında korkutucu sağlık sorunlarına yol açan bir durumu da beraberinde getiriyor.Kadınlar erkeklere nazaran daha dikkatli olmalılar çünkü erkeklerin kas kitlesi yani enerjiyi yakabilen hücre sayısı fazla olmasına bağlı erkek metabolizması daha hızlı ve daha hareketli olduğundan yediklerini daha çabuk bir şekilde yakabilmekteler..

Konya da kültürümüzün bir parçası da olan aşırı yağlı ve kırmızı et tüketimi, düğün yemekleri ile doruk noktasına ulaşıyor. Düğün yemekleri bir anlamda erkek evinin saygınlığının ve itibarınında simgesi durumunda olduğundan gelen misafirlerin sofradan tok kalkması ve doygunluğun sağlanması da mutlaka gerekmektedir. Bunun içinde aşırı yağlı yapılan yemekler bolca tüketilmesi insan sağlığını tehdit eder nitelikte..

Kırmızı et ile yapılan pirinç pilavı ve bamya çorbası, doymuş yağ içeriği yüksek olduğundan özellikle kalp damar sağlığımız için tehlikeli..Etin yağsız kırmızı bölümünden, bamyanın üzerindeki yağını kaşıkla ayırarak en fazla 5-6 kaşık yemekte fayda var. Çükü bu yemekler zaten aşırı yağlı servis ediliyorlar.Zerde veya irmikten bir tanesini tercih edip karıştırmadan, yemek sonunda ağzımızı tatlandırmak amaçlı 2-3 kaşık tadına bakarak final yapılabilir. Tabi birkaç düğün gezecek olanlar ev sahibi kırılmasın diye ille de sofraya oturacaklarsa bu porsiyon miktarlarını daha da azaltarak düğün yemeğinden yiyebilirler.

Sonrasında gelecek olan yemekleri daha az yiyebilmek için midede hacim oluşturduğundan dolayı yağını ayırdığımız bamya ve yoğurt çorbası öncelikle tercih edilmeli. Yemeklere çorba ile başlamak hem mideyi rahatlatacak hem de daha az yememize neden olacaktır.
Yenilen yağlı ve karbonhidrat içeriği yüksek düğün yemekleri sonrası besinlerin hazmını kolaylaştırmak için düğünlere yürüyerek gidip gelinebilir. Doygunluğumuz ölçülerle değil hormonlarımızla oluştuğu için yavaş yemek, lokmalarımızı en az 10-15 kere çiğnemek midemizde rahatlatıcı bir etkiye sahip olacaktır.

Düğün yemeklerinde aşırıya kaçtığınız takdir de özellikle mide yanması ve hazım şikayetleriyle birlikte insülin direncine bağlı obezite  ve bunun sonucunda da kalp damar rahatsızlıkları bizleri bekliyor olacak. Özellikle diyabet hastaları bu sofralardan uzak durmalı, sofrada bulunmak zorunda kaldıklarında ise düğün yemeğinden en az 1 saat önce meyve ağırlıklı bir ara öğün almalı ve yemeklerin her birinden en fazla 2-3 yemek kaşığı alarak yetinmeliler.

Hiçbir besinin diğerine karşı üstünlüğü olmadığı gibi vücudumuzun tüm besin maddelerine de ihtiyacı olduğunu kesinlikle unutmamalıyız. Yeterli ve tüm besin gruplarını içine alan dengeli beslenmeyi, vücudumuzun ihtiyacı olan düzenli egzersiz ve uykuyu  hayatınıza bir yaşam tarzı biçimi olarak oturtmanız sizi daha sağlıklı yapacak ve yüzünüzde gülümseme hiçbir zaman eksik olmayacaktır. Sağlıkla kalın..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Nesil Şeker İlacı: Dapagliflozin

GHRELİN HORMONU

Salep Kilo Aldırır mı?