Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zayıflayamıyorsan, D Vitamini..

Resim
Yağmur, kar ,buz, kapalı havalar ve alabildiğine soğuk günler artık yaklaşmakta.. Yakın geçmişe kadar, insanlar; dedelerimiz,ninelerimiz, tüm gün süresince akşama kadar güneşin altında çalışırlar ve güneşten korunmak için herhangi bir önlem almazlardı ya da güneş ışınlarının zararlı olduğunu düşünmezlerdi. Yakıcı etkisinden korunmak amaçlı şapkalar takarlar, bazende kollarını örterlerdi. Giderek ozon tabakası yapısı bozuldu ve bu bozulma artık güneşten gelen zararlı ışınları Dünya’ya ve insanlığa erişmesine izin veriyor. Bunun sonucu haklı olarak artık her yerde güneş ışınlarının zararlı etkileri o kadar bahsedilir oldu ki çoğu insan, güneşin doğadan gelen yararını çoktan unuttu bile. Güneş kremi ürünlerinin reklamları görsel ve yazılı her türlü yerlerde ve artık dışarı ne kadar kalacağımızı planlamadan güneş kremi kullanıyor, güneş gözlüğü olmadan dışarı çıkmıyoruz.   Güneşin bize, insanoğluna sunduğu en önemli sağlık iksiri, D vitamini… Yağda çözünen bir vitamin olup, günlük ihtiy

Ara Öğünde Badem Zayıflatıyor..

Resim
Bademin farklı birçok sağlıklı etkileri bulunmaktadır. Doymamış yağlardan, magnezyumdan, proteinden ve E vitamininden, aynı zamanda da posadan ve fitokimyasallardan zengindir. Enerjiden yoğun olmasına rağmen insanlar bademden gelen enerjiyi yüksek tok tutucu değeri nedeniyle telafi ederler. Bunun yanında bademdeki enerjini emilimi verimsizdir ve uzun süreli tüketimde dinlenim enerji harcamasını artırır yani tüketiminden sonra metabolizma bademin sindirimi için çok daha fazla enerji harcar, bu nedenle anlık yada uzun süreli düzenli badem tüketimi vücut ağırlığının korunmasına  yardım eder, kan şekerindeki dalgalanmalarını önler ve tokluk kan yağlarını azaltır. Avrupa Klinik Beslenme Dergisi'nde yayınlanan  yeni bir araştırmada 5 gruba ayrılan 137 kişiye günlük 43 gr badem yedirilmiş 4 haftanın sonunda şeker yükleme testi yapılmış. Sonuçlara göre tokluk şekerini özellikle ara öğün alan gruplarda belirgin  bir şekilde düşürdüğü ara öğün olarak tüketildiğinde açlığı ve yeme iste

Ceviz İştahı Kapatıyor..

Resim
Doğanın etrafını bir kabuk ile çevirdiği daha açık bir ifade ile sakladığı besinlerin sağlığımıza çok daha iyi geldiğini hepimiz çok iyi biliriz. Bunlardan birisi de şüphesiz, Ceviz… Özellikle vücudumuzda dolu olma yani doygunluk hissini artırarak aşırı yemekten caydıran bir özelliği var. Literatüre yeni giren İsrail’ de yapılan bir araştırmadan bahsetmek istiyorum sizlere..Ceviz tükettiğimiz anlarda beynimizde ki açlık ve iştah merkezlerimizde yeniden bir düzenleme yapılıyor ve yemek yeme davranışımız azalıyor. Bu araştırma cevizin nörobilişsel etkisini gösteren de ilk çalışma aynı zamanda.. Hangi besini yediğinde nasıl bir davranışa yol açtığını yediklerimizin davranışlarımızı nasıl etkilediğini konusu hala üzerinde araştırmalar yapılan bir alan.. Ama bu çalışma ile de ortaya çıkan ceviz tüketimi sonrasında çalışmaya katılan deneklerin vücutlarında bir tokluk hissettikleri ve bu tokluğun uzun süre korunabildiği yönünde.. Yapılan bu araştırmada beyinde oluşan değişikl

Sinirliyseniz, İnsülin Direnciniz Olabilir?

Resim
Hayatımızda hep daha fazlasını istiyor olmak, var olanlarla mutlu olamamak ve geleceğimizi inşa etmek için tadını çıkaramadığımız ve  zevk alamadığımız şu anımız ve en önemlisi önemsemediğimiz sağlığımız;  benim çağın hastalığı  olarak gördüğüm obezite ve diyabeti ne yazık ki beraberinde getiriyor. Daha fazla kazanabilmek için daha fazla çalışmak dinlenmeye fırsat bulamamak spor ve egzersizi  angarya olarak görmek..Eminim bunlar sizin hayatınızda da var, öyle değil mi? Ve acıktıkça ve  aklınıza geldikçe beslenmek veya bir arkadaşınızın davetine katılmak yada bütün işler bittikten sonra hadi “ bir de yemek yiyelim, karnımızı doyuralım” demek.. Ya sonra? Uzun süre kalınan açlıklardan sonra ağır bir besin örüntüsü buna bağlı yüksek kalorili besinlerin tüketilmesi sonucu oluşan obezite.. Burada en dikkat edilmesi gereken konu var olan bir İnsülin Direnci durumu.. İnsülin pankreastan salgılanan ve kandaki şekeri hücre içine sokup hücre içindeki sobalarda yanmasını sağl

Makarna Yiyerek Zayıflayabilirsiniz..!

Resim
Eyvah…! Kilo almışsınız,vücudunuzu beğenmiyorsunuz…Nedeni mi? Hep o gece yediklerinizden yada kıramadığınız arkadaş davetlerinden…Sorun yok, nasıl kilo vereceğimi az çok biliyorum nasıl olsa; “yediklerimden dolayı kilo aldıysam yemeyi kestiğimde kiloyu veririm herhalde”..İşte kocaman bir yanlış.. Yediğinizde artıyorsa yemediğinizde azalıyor gibi bir doğru orantı yok maalesef..Yemediğinizde üstüne bir de kilo alıyorsunuz değil mi? Çünkü yemediğiniz için metabolizma hızınız yavaş yavaş azalıyor ve farkındaysanız artık su içseniz de yarıyor.. İşte tam da bu motivasyonla yapacağınız ilk ve en temel içgüdü sizin deyiminizle ekmek gurubunu kesmek..Makarna ve pilavı hayatınızdan çıkarmak..Bu davranış biçimi her ne kadar doğru gibi görünse de, bu grubu hayatınızdan çıkardığınızda enerjinin oluşumu ve sinirsel iletim de rol alan B grubu vitaminlerini, zayıflamanın olmazsa olmazı daha çok ruşeymde bulunan antioksidan E vitaminini yine şekerin hücre içerisine girip yanmasını sağl

Patates, Muz, Dirençli Nişasta ve Sağlık..

Resim
Son zamanlarda yayınlanan kapsamlı çalışmalar önceden de olduğu üzere, bir diyet lifi olarak bildiğimiz ince bağırsaklarda sindirilemeyen dirençli nişastanın sağlığa olumlu çok önemli etkilerinin olduğunu bildirmekteler.. Muz, patates, tam tahıllar ve baklagiller gibi içeriğinde dirençli nişastayı doğal olarak bulunduran besinlerden örnekler verebilirim bu arada bazı durumlarda kimyasal yapısı değiştirilerek bazı ticari besinlere de eklenebiliyor.. Dirençli nişasta ile ilgi çekici sayısızca yayın yapılıyor, son 10 yılda insanlar üzerinde özellikle y emek sonrası şekeri artırıp artırmadığı, doygunluk ve bağırsak sağlığı üzerine etkinliği konusunda büyük çaplı araştırmalar var. Bu çalışmalar dirençli nişastanın sağlık üzerine olumlu etkilerini desteklemeye devam eder nitelikte mesela dirençli nişasta kan şekerinin kontrol edilmesinde yardımcı bir faktör aynı zamanda kısa zincirli yağ asitlerinin oluşumuna destek sağladığı için bağırsak sağlığı için son derece

Uyku Bozukluğu, Aşırı Alınan Kaloriler ile İlişkili..

Danışanlarımın "Uyku Bozukluğu" durumları, daha diyete başlamadan önce öykülerini dinlerken üzerinde önemle durduğum konuların başında gelir. Kaç ta yatıyorsunuz? Kaç ta kalkıyorsunuz? Gece sık uyanıyor musunuz? v.b.. Uykusuzluğun sebebi  hastalık kaynaklı görünüyorsa ilk seansımıza başlamadan önce, danışanıma mutlaka bir nörolog ve psikiyatr ile beraber bu süreci yönetmemiz gerektiğini söylüyorum. Uyku bozukluğunuz varsa, günün geriye kalan döneminde aşırı beslenme ve kalori alımı ile sonuçlanan bir durum içerisinde yer alıyorsunuz demektir. Yapılan analiz ve çalışmaların sonuçlarına bakacak olursanız, parçalı uyuma ve düzenli uyuyamama neticesinde insanların ortalama gün içerisinde 385 kcal  daha fazla enerji tükettikleri ortaya çıkıyor ki; bu kalori değeri  neredeyse bu 200 gr lık bir ekmeğin yarısına eşdeğer bir miktar.. Avrupa Klinik Beslenme Dergisi’ nde yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarından bahsedeceğim sizlere, bu çalışmada 11 farklı araştırma ve 172 denek

İş Stresi LDL Kolesterolü Yükseltiyor..

Fitnes ve sağlıklı olmak  birbiri ile elele yürüyen ayrılmaz bir bütün olduğu artık herkesçe bilenen bir gerçektir. Çoğumuzda özellikle iş stresi nedeni ile artan  sağlık problemleri bulunuyor, sırt ve baş ağrılarımız, halsizlik, kronik yorgunluk.. Stres kaynaklı bu ağrı oluşumlarını engellemesinin yanısıra, fiziksel aktivite hem sağlığı koruyucu özelliği bulunur hem de kendimizi daha iyi hissetmemizin de birebir sihirli  formülüdür. Basel Üniversitesi bilim adamlarının da vardığı ortak görüş ; özellikle yoğun stres süreci içerisindeysek, yoğun strese maruz kalıyorsak,  fiziksel yönden aktif olmaya daha çok ihtiyacımızın olduğunu kesinlikle unutmamamız gerekiyor. Psikososyal stres, yoğun iş ve çalışma temposundan kaynaklanan hastalıklarla ilişkili yoksunluğa yol açan anahtar faktörlerden.. Bu stres çeşidine, mental açıdan bozulmuş bir ruh hali ve artan depresif semptomlar eşlik ediyor. Muhtemelen istenmeyen kan yağları ve yüksek kan basıncı gibi kardiyovasküler risk faktörlerinin a

Nedir Bu, Spirulina?

Resim
Spirulina uzun yıllardır Orta Afrika yerlilerinin tükettiği bir mavi-yeşil alg çeşididir. Ilık ve  alkali sularda ve yumuşak iklimlerde yetişiyor, yaşam sürdüğü alandaki,  yararlı tüm besin çeşitlerini absorbe edebilme kabiliyeti sahiptir. Besin içeriğine bakacak olursak tedavi edici özelliğinin yanı sıra kalp sağlığını, immün sistemi geliştirici, kansere ve viral hastalıklara karşı koruyuculuk gibi sağlık için yararlı etkilerinin olduğunu söyleyebilirim. Gerek sosyal medya gerekse de danışanlarım tarafından çok büyük ilgi gören bu konu hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.. Besin İçeriği Amerikan Diyetetik Derneği verilerine göre 1 çay kaşığı kuru spirulina;  20 kalori, 1 gr yağ, 2 gr karbonhidrat ve 4 gr kadar da protein içeriyor. Miktar olarak, yumurta ile kıyaslandığında bile protein içeriğinin ne kadar yüksek olduğunu görmekteyiz. Ciddi derecede bakır ve B1vitamini (tiamin) kaynağı bunun yanında riboflavin ve çok iyi derecede de demir kaynağı..Omega-3 yağ asitlerinden

Detoks Çayları Gerçekten Kilo Verdiriyor mu?

Gün içerisinde, sık sık  gerek sosyal medyada gerekse de danışan görüşmelerimizde “ Çay Detoks’ u Nedir?” ve “Gerçekten de bilimsel yararı var mı?” gibi sorular alıyorum.. Birçok çay firması çaylarının içerisine şifalı otlar ilave ederek sayılarını bilemediğimiz hatta takip te edemediğimiz 5’li yada 7’ li kombinasyonlar oluşturarak kilo kaybı, detoks ve vücudun enerji harcamasını artırmak amacıyla marketlerde ve eczanelerde pazara sunmaktalar. Bu çay çeşitleri detoks planı adı altında çok ilginçtir ki birbirlerine benzer şekilde, 14 yada 28 günlük olarak yeni oluşturulan bir ifade ile Çay Detoksu şeklinde tanıtılıyor. Çay, içeriğinde flavonoid ve kateşinler dediğimiz güçlü antioksidan özellikte olan kimyasal bileşenlere sahiptir. Bilimsel çalışmaları karıştırırsanız kalp sağlığı, beyin ve bilişsel fonksiyonlarımızı geliştirmesi ve tip 2 diyabette şeker kontrolü gibi vücut için yararlı etkilere sahip olduğunu görürsünüz. Zaman zaman idrar söktürücü etkisinden faydalan

Çocuklarımız Hala Yüksek Sodyum Tüketimi Nedeni ile Risk Altınd

Kalp hastalıkları ve felç gibi kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle 800binden daha fazla Amerikalı yaşamını yitiriyor bu oran ülkemizde ise maalesef diğer tüm hastalıklar sebebiyle ölümler arasında % 40.4 lük değeriyle ilk sırada bulunmaktadır..Gereğinden fazla tüketilen tuz nedeni ile  yüksek kan basıncı ve artan oranda kardiyavasküler hastalık riskleri ortaya çıkıyor. Yeni yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre Amerikalı çocukların önerilen limitlerin çok üzerinde tuz tüketimine sahip oldukları bildirilmiş. Yüksek sodyum içeren besinlerin çocukluk çağı sürecinde daha fazla tercih edilmesi sonrasında bu bireyler hayatlarının geri kalan kısımlarında kardiyovasküler problemlerin gelişiminde  riskli grubun içerisinde girmek zorunda kalıyorlar. Tüm dünyada olduğu gibi sodyum kısıtlaması, kardiyovasküler hastalık riskinin azaltılmasında anahtar bir kamusal strateji planı olarak düşünülüyor. Yaş ve cinsiyete bakılmaksızın artık tüm dünyada tavsiye edilen sodyum değerinden daha fazla