Sinirliyseniz, İnsülin Direnciniz Olabilir?
Hayatımızda hep daha fazlasını istiyor olmak, var olanlarla
mutlu olamamak ve geleceğimizi inşa etmek için tadını çıkaramadığımız ve zevk alamadığımız şu anımız ve en önemlisi
önemsemediğimiz sağlığımız; benim çağın
hastalığı olarak gördüğüm obezite ve
diyabeti ne yazık ki beraberinde getiriyor. Daha fazla kazanabilmek için daha
fazla çalışmak dinlenmeye fırsat bulamamak spor ve egzersizi angarya olarak görmek..Eminim bunlar sizin
hayatınızda da var, öyle değil mi?
Ve acıktıkça ve aklınıza geldikçe beslenmek veya bir
arkadaşınızın davetine katılmak yada bütün işler bittikten sonra hadi “bir de yemek yiyelim, karnımızı doyuralım”
demek..
Ya sonra?
Uzun süre kalınan açlıklardan sonra ağır bir besin örüntüsü
buna bağlı yüksek kalorili besinlerin tüketilmesi sonucu oluşan obezite..
Burada en dikkat edilmesi gereken konu var olan bir İnsülin Direnci durumu..
İnsülin pankreastan salgılanan ve kandaki şekeri hücre içine
sokup hücre içindeki sobalarda yanmasını sağlayan enerjiyi ortaya çıkaran bir
hormon..Artan aşırı kilo yada aileden gelen bir genetik ile bir zaman sonra
hücreleriniz insüline karşı direnç göstermeye başlıyor yani “İnsülin!!
Git kardeşim..Seni içeriye almıyorum diyor!!..İnsülin hücre içerisine
giremeyince garibim şekerde dışarıda yani damarlarımızdaki kan içerisinde
kalıyor. Peki ya bundan sonra;
Şeker hücre içerisine giremediği için yani enerji eksikliği
ortaya çıktığı için hücreleriniz yani siz yorgun, bitkin, halsiz ve ‘amaaannn
boşver sonra yaparız’cı bir karaktere bürünüyorsunuz..Artık sizden için
“uyuşuk
yatıyodur şimdi evde diyordur”
arkadaşlarınız..
Şeker hücre içerisine giremediği için az önce yeseniz dahi
tekrardan acıkıyorsunuz, daha az önce yedim diyerek bu açlığı baskılamaya
çalışsanız da bir zaman sonra patlamalarınız ortaya çıkıyor ve tıkınırcasına
yiyiverirken buluyorsunuz kendinizi ve bu açlıktan dolayı gün içerisinde
sinirli bir haliniz ve ani
parlamalarınız oluyor..
Şeker hücre içerisine giremediği için damar içerisinde kanda
dolaşmaya devam ediyor belli bir miktara geldiğinde vücudunuz “hadi
bakayım doğru göbeğe” diyor ve şekeri yağa dönüştürerek depolamaya
başlıyor, karın bölgenizde simitimsi bir şekil yağlanma
başlıyor..
Şeker hücre içerisine giremediği için, benim kendi danışanlarımdan
farkına vardığım şu cümle ile artık kendinizi ifade etmeye başlıyor ve
avutuyorsunuz.. “Kim ne derse desin ben yemek
yemeyi seviyorum yaaa”
Şeker hücre içerisine giremediği için daha az önce yemiş
olsanız dahi açlığa bağlı aşırı yemek ile kan şekeriniz çok hızlı bir şekilde
yükseliyor bu nedenle de çok hızlı bir şekilde düşüyor. Siz bir hipoglisemi
atağı geçirirken özellikle öğlen ve akşam yemeklerinden sonra tatlııı
tatlııı uykunuz geliyor ve bu sefer televizyon sizi seyretmeye
başlıyor.
Şeker hücre içerisine giremediği için uzun süren ve sizi
işinizden alıkoyan baş ağrılarınız ortaya çıkıyor.
Şeker hücre içerisine giremediği için okulda dinlediklerinizden
eve geldiğinizde eser yok..Hepsini unutmuşsunuz..Unutkanlığınız ve hafıza
problemleriniz ortaya çıkmaya başlıyor..
Şeker hücre içerisine giremediği için, cinsel
isteksizlikleriniz ve problemleriniz ortaya çıkıyor ve hatta kendinizi
depresyonda hissetmeniz bu nedenle kullandığınız antidepresanların sebebi insülin
direnci olabilir..
Şeker hücre içerisine giremediği için daha az önce yemiş
olsanız da ve üzerine dünyaları yeseniz de doyamazsınız. Şeker hücre içerisine giremediği
için spor salonuna gidersiniz 1 aylık ağır bir programdan sonra bile
gram kilo veremezsiniz birde üzerine yorulduğunuzla kalırsınız.
Aa bunların hepsi yada
bir kısmı bende var dediğinizi duyar gibiyim..O halde insülin direncinizin
olup olmadığını değerlendirme zamanımız gelmiş de geçiyor. Nasıl başa çıkacağız
ve nasıl savaşacağız? yöntemleri ve püf noktaları ile inşallah diğer haftaki
yazımda anlatacağım..
Sağlıklı günler
diliyorum..
Yorumlar
Yorum Gönder