Bilinçli Diyet

Ketojenik Diyet Nedir? Ketojenik diyet, yüksek yağ, düşük karbonhidrat, yeterli protein içeren, 1920’ lerden beri kontrol edilemeyen epilepsi nöbetlerine alternatif bir tedavi olarak öne sürülen ve kullanılan bir beslenme tedavisidir (2) . Diyetle alınan karbonhidratların sınırlanması ile oluşan ketonların beyinde çeşitli etki mekanizmaları ile epileptik nöbetleri azalttığı düşünülmektedir (1) . Kullanım Alanları Nelerdir? Ketojenik diyet; miyoklonik, absans, atopik, je neralize tonikklonik, Lennox-Gestout sendromu, ayrıca Dravet Sendromu ve erken çocukluk çağı epileptik ensefalopatide de etkisi bilinmektedir (3) . Yapılan bir çalışmada, ketojenik diyet sonrası 3. ay sonunda haftalık epileptik nöbet sayıları diyet öncesine göre %54.84 azalma gösterdiği ve  istatistiksel yönden anlamlı bulunmuştur. Buradan yola çıkıldığında 3 ay süre ile ketojenik diyet uygulamasının epilepsi hastası çocuklarda nöbet sayısında azaltma sağladığı düşünülmektedir. Keton Cisimciği Nası

Karpuz, bahar ayları ile başlayıp kış aylarına kadar tüketebildiğimiz diğer meyvelere göre çok daha geniş bir tüketim zaman aralığına sahip aynı zamanda bereketli de bir meyve.. Hatta yaz ayları karpuz aylarıdır kimilerine göre; alamancı akrabalarını beklediği gibi bekler karpuzun ilk çıkışını.. Besin İçeriği Kabakgiller ailesinin bir mensubu, yüz gramında sadece 6 gr şeker bulunmakla birlikte tamamına yakını %92 si sudan oluşuyor. Diğer meyveler gibi C vitamini içeriği oldukça yüksek, bunun yanında A ve B vitaminlerinden de zengin olup sodyum, magnezyum ve potasyum ihtiva eder. Karpuzu değerli yapan antioksidanlar flavonoid ve polifenoller daha çok kabuğunda bulunuyor. Kan Şekerini Düzenliyor.. Karpuzun özellikle suyunda “sitrulin” denen bir protein bulunuyor. Karpuz tüketmeye başladığınız anda kandaki sitrulin seviyeleri de artmaya başlıyor. Sitrulin daha sonra vücutta  nitrik oksit oluşumunu arttırıyor. Nitrik oksit vücudumuz için çok önemli bir madde en önemli öze

Hindistan cevizi yağı son yıllarda “süper besin” olarak tanımladığımız insan sağlığına yararlı etkileri olan besinlerden bir tanesidir. İçerisindeki yağ çeşitlerinin sağlık üzerine etkileri gün geçtikçe çalışmalarla ispatlanmaya başlamış bulunmakta.. Bu yararlı etkiler arasında yağ yakımı, daha iyi beyin fonksiyonları ve daha farklı birçok  etkilerinden bahsedebiliriz. Önceki yıllarda Hindistan cevizi yağı içerdiği doymuş yağlar nedeniyle son derece korkutucu sağlığa zararlı olarak tanımlanırdı. Gerçektende içeriğine baktığınızda neredeyse %90 ı doymuş yağ asitlerinden oluşuyor. Elimize geçen son bilgiler içeriğinde bulunan doymuş yağların zararlı olmadığı damarları tıkayıcı özelliğinin sadece inanışta kaldığını gösteriyor ama tabiki de peynirde ve biftekteki türden doymuş yağlar içermiyor. MCT dediğimiz orta zincirli yağ asitleri ni içeriyor. Bağırsaklardan hızlı bir şekilde karaciğere taşınarak enerjiye dönüştürülüyor, enerjiye dönüştükten sonra ortaya çıkan keton dediğimiz

Ailelerinden ilk kez okul çağına başlamaları ile ayrılan çocuklar, çevresel etkenlerle   iletişimin arttığı bir döneme girmekte ve bu nedenle yanlış beslenme okul çağından itibaren başlayabilmektedır. Bununla birlikte daha da önemlisi yaşam boyu devam edecek davranışların büyük ölçüde şekillendiği bir dönemdir. Özellikle ilkokul çağı ile hızlı bir büyüme ve gelişmenin ortaya çıktığı bir dönem olması nedeniyle çocuğun beslenmesinin ailesi ve okul yönetimiyle birlikte yönlendirilmesi gereklidir. Okul çağında yeme alışkanlıkları ailenin beslenme alışkanlıkları tarafından etkilendiği bir gerçektir. Nelere dikkat edelim? Çocuğun ne miktarda ve hangi tür besine ihtiyacı olduğunu bilmemesi, düzensiz besin alımı, yanlış besin seçimi, besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanmasında hatalı uygulamalar, okullarda verilen ve yenilen besinlerin uygun olmayışı beslenme sorunlarına neden olmaktadır. Aile tarafından verilecek beslenme eğitiminin yetersiz olması nedeni ile okulda

Bahar yorgunluğu baharın gelişiyle vücudun mevsimin değişmiş olmasına verdiği fiziksel ve psikolojik tepkilere diyoruz. Dengeli beslenememe, özellikle B ve C vitaminlerinin alınamaması, yetersiz tiroit bezi salgısı, enfeksiyon hastalıkları, sigara, çay ve kahvenin aşırı tüketilmesi gibi durumlar bahar yorgunluğu belirtilerini daha belirgin duruma getiriyor. Bu mevsimsel ve geçici depresyon durumu fark edilip gerekli önlemler alınmazsa, ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkabilmektedir. Depresyon sonucu bitkinlik halsizlik ve çöküntü hissi de oluşabiliyor.